27.5.11

Yatakta Kahvaltı Meselesi.

Gelmiş geçmiş en büyük klişelerden biridir bu ; yatağa kahvaltı götürme meselesi.
Gerçek hayatta kimse sabah uyandığında sevdiği insanın yatağına kahvaltı götürmez.
Böyle şeyler sadece düşük bütçeyle çekilmiş ucuz romantik komedilerde olur.
Gerçekten.
Herşeyden önce,bir insan sabah uyandığında ilk iş olarak tuvalete gider.
(Eğer sağlıklı bir insansa- böbrekleri olması gerektiği gibi çalışıyorsa)
Zaten ondan sonra geri yatak odasına dönmez, dönse bile yatağına girmez.
Ayrıca yatakta kahvaltı yapmak zor olur. Yatağa çay dökülebilir.
Ekmek kırıntıları sıçrayabilir;ki bu durumda o kırıntılar sonradan cam etkisi yapar.
Mesela çay kaşığı unutulmuş diyelim, gidip mutfağa getirilecek midir o?
Zaten mutfağa giden insan,mutfakta yapmalıdır kahvaltısını.
Mutfağın amacı odur çünkü. Mutfak yemek yeridir, yatak odası yatma yeridir. Net.
Masaörtüsü çarşafla aynı şey değildir; masa örtüsünün üzerinde yemek yenilir
Çarşafın üzerinde başka şeyler yapılır.
Yatak odasında kahvaltı yapan insan, mutfağa da herhalde giyinmek için gider.
Özetle,herşey yapılması gerektiği yerde yapılmalıdır. Bu kadar.
*
[Not; 'ilerde bizde eşlerine kahvaltı hazırlayıp yatağa götüren insanlardan mı olacağız?'
diye bana soran arkadaşım Batuhan'a atfen yazılmıştır. Ona 'biraz düşüneceğim' demiştim.
Biraz düşündüm ve yazdım.]

Duvar kağıdım

Şu anda kullandığım duvar kağıdı. Herhalde bugüne kadarki en iyi duvar kağıdım.

Yan Komşumun Paspası

Yan komşum çok tatlı bir kadın. Bazen çok güzel börek yapıyor ve bana veriyor.
Hemen yiyorum tabi. Çok tatlı bir kadın olmasaydı,yemezdim.
Zehirli olduğundan şüphelinir,önce ablama yedirirdim,sonra ben yerdim herhalde.
Ama beni son zamanlarda çok düşündüren bir şey var.
O da yan komşumun paspasının çok çirkin olması. Evet.
Bundan sana ne diyebilirsiniz,ama öyle bir şey yaparsanız ben de size derim ki;
Benim evime gelebilmek için mecburen onun evinin önünden geçmek gerekiyor
Yani önce onun paspası görülüyor,sonra benim paspasım görülüyor.
Hatta bence bana gelen insanlar onun paspasını görünce 'burası değil' diyorlar
(ya da kapıların üzerindeki daire numaralarına bakıp :P)
Demek istediğim şu... Yan komşum çok tatlı bir kadın; ama paspası çok çirkin.
*
İki seçeneğim var. Ya onun paspasını [ç]alıp hiçbir şey olmamış gibi devam edeceğim.
Ya da ona bir paspas hediye edeceğim...
O kadar Komşuluk Hukuku falan okudum,ama bu işin içinden çıkamıyorum.
Sol taraftaki paspas onun paspası, sağ taraftaki de benim...
Başka söze gerek yok bence.