.
31.8.09
Origami
.
Yapılacaklar Listesi
- Tenis raketime titreşimi önleyici yeni grip alınacak.
-4 Eylül'de ders kayıtlarım yapılacak.
-Grey's Anatomy sezon 5 izlenecek.
- Beşiktaş'taki SAF restorant denenecek.
- Abdi İpekçi Arena'ya, Avrupa voleybol turnuvası maçına gidilecek.
- Notere gidip yeni şarkımın hakları adıma kaydettirilecek.
- Zaman Çarkı altıncı kitap 'Kaos Lordu' okunacak.
- Gittigidiyor'dan ikinci el playstation oyunu alınacak.
- Kate Bush'un 'The Whole Story' albümü indirilecek,dinlenilecek.
- Eğitim Gönüllüleri Vakfından yeni dönem programı istenecek.
- 'Son Durak' filmine sinemaya gidilecek
- Beykoz'a gidilecek, 'Maria's Cheesecake' bulunup cheesecake yenilecek.
- Kuzenimle bir Türk Sanat Müziği şarkısı kaydedilecek.
- Yedikule Hayvan Barınağı'na gidilecek,köpek sevilecek.
...
..
.
25.8.09
23.8.09
Yaprağın Yolu
Yağmurun yağması,bir rüzgarın belirli bir yönden esip geçmesi,bir yaprağın düşmesi...
Bunların hepsi,önceden belirlenmiş olaylardır. Hiçbir şey tesadüf değildir.
Yani bir yaprak yere düşmek üzereyse bir ağacın dalından,o yaprağın düşmesi lazımdır.
O düşmek üzere olan yaprağın düşmesini engellersek,yani o henüz yere değmeden onu yakalayabilirsek doğal akışı bozmuş oluruz. Desen,'o yaprak o gün o saatte toprağa düşecek' diye dokumuştur.Biz o yaprağın düşmesini engelleyerek bunu değiştiririz.Yaprağı yakalayınca bir dilek tutarız ve o yaprağı kesinlikle yere değmeyecek şekilde saklarız.Ne zaman dileğimiz gerçekleşirse o yaprağı yere atarız ki doğal denge yeniden sağlansın...
O yaprak,düşmelidir.Doğa,o yaprağı düşürmek için mutlaka uğraşacaktır,sonuçta dengeyi sağlayacaktır. Biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım o dengeyi zaten bozamayız;çünkü ondan güçlü değiliz..Günümüzde bile yağmuru istediğimiz zaman yağdıramıyoruz,rüzgarları yönlendiremiyoruz,depremleri tahmin edemiyoruz... Doğa,insan varolmadan önce de vardı ve güçlüydü,insan varolduktan sonra da var ve hala bizden daha güçlü..
O dileğimizi doğa yerine getirecektir,dengeyi tekrardan sağlamak için.
İşte 'yaprağın yolu' böyle bir şey. Ben inanıyorum.
20.8.09
19.8.09
Keşke
Bir tane daha Mehmet Emin olsa,benim yerime okula gitse,ders çalışsa,sınavlara girse,gazete okusa,güncel hukuki olayları takip etse...
Keşke
Bir tane daha Mehmet Emin olsa,benim yerime spor yapsa,sağlıklı beslense,dişlerini fırçalasa,arkadaşlarımla görüşse,gezse-tozsa,sosyal olsa...
Keşke
Bir tane daha Mehmet Emin olsa,benim yerime basit ayak işlerini yapsa,kargo geldiği zaman onu alsa,imza gerektiği zaman bankaya gitse...
Çok fazla bir şey istemiyorum;
sadece bir kaç tane daha 'Mehmet Emin' istiyorum!
çünkü artık yeterli olmadığımı hissediyorum.
Çok fazla parçaya bölünmem gerekiyor;
herkes benden bir parça istiyor...
yetişemiyorum.
Keşke...
18.8.09
Kağıt
Kağıt,benim gibiler için bir 'oyun' değildir; ayrı bir sektördür.
Eğlence dünyasının farklı bir boyutudur.
Yıllarca Ertuğrul amcamla ve Nazmiye teyzemle birlikte çalıştım.
Bunun sonucunda doğal olarak 'profesyonel kağıt ustası' oldum.
Artık her türlü oyunu,en ince detayına kadar biliyorum.
Varsa bana rakip olma cesaretine sahip olan.
haber versin...
17.8.09
13.8.09
Su ve Kuraklık
11.8.09
Tiramisu
6.8.09
Değişim / Ben.
Gittiğimden beri bir çok şey değişmiş.
Bazı şeyler de şaşırtıcı şekilde aynı kalmış.
Lisede bir çok kişi gibi ben de servise yazılmamıştım,kendim gidip geliyordum okula. Turuncu Balcalı otobüsleri tam bizim okulun önünden geçiyordu,hem de 20-25 dakika da okula götürüyordu. Ayrıca otobüsün içinde mutlaka okuldan,hatta sınıfımdan birileri oluyordu. (Serel ,Cansu ,Begüm,Erman...)
Okula giderken her gün önünden geçtiğimiz ve geçerken de 'Aaa,burası Ayşe Hatun Önal'ın biliyor musun?' diyerek şaşırdığımız ve güldüğümüz bir gelinlikçi vardı... Evet,geçmiş zaman kullandım. Çünkü kapanmış...
Orası gerçekten Ayşe Hatun Önal'ındı. Zaten gelinlikçinin adı da 'Hatun Ayşem'di.
Sadece bir gelinlikçi değildi bizim için;arkadaşlık simgemizdi. Espri kaynağımızdı. Gülme garantimizdi... Artık yok.
Değişen bir şey daha var. Ben.
Daha doğrusu görüntüm.
Annem yıllar önce benim bir resmimi yağlı boyada tuvale çalışmıştı.
Duvarda onu gördüm. Gerçekten değişmişim. Uyudum,uyandım,büyüdüm sanki.
İşte o resim
Adana ile ilgili anlatacaklarım bitmedi.
Devamını daha sonra yazacağım.
Tabii internete bağlanabilirsem.
Çünkü buradaki telefon hattını kapattırmıştık,doğal olarak internet de gitti.
Şu anda bizim evin karşısındaki English Home'ın kablosuz ağından giriyorum.
Şifresini de kendim buldum. Ne mi?
Tabii ki English Home.
hehe.
4.8.09
1.8.09
Patara Plajı
Türkiye'nin en büyük kumsalı.
Ve bence en iyisi.
Kaş'ın içinde,Patara antik kentinin yanında.
Hiç taş yok,her yer kum. Hem de ince kum... Halıfleks gibi.
Yüzmek pek mümkün değil.Ne kadar uzağa giderseniz gidin hep boy.
Ayrıca sürekli rüzgar olduğu için dalgalar çok güçlü.Yani yüzmek yerine boğuşmak daha doğru bir terim. (Benim dalgalarla koşarken olan resmimi yükledim yukarıya.)
O kadar büyük ki (herhalde 22km) çok fazla insan olsa bile sanki kimse yokmuş gibi geliyor.
Nesli tükenmekte olan 'caretta carettalar'ın üreme alanı olduğu için her yerde 'Doğal Hayatı Koruma Vakfı' tabelaları var. Ayrıca yengeçler de var,ama bizden daha korkaklar. Hemen kumun altına kaçıyorlar. Zaten onlar kaçmasa,biz kaçardık.
Kumsalda yürürken önümde bir 'şey' gördüm. Hareket ediyordu; ama kıpırdayamıyordu. İlk bakışta anlayamadım ne olduğunu. Daha yakından ve daha dikkatli bakınca anladım. Ters dönmüş bir caretta caretta! Onu kurtarmalıydım! Bir tarafım doğal 'dengeyi bozma,desenin dokumasını değiştirme' diyordu ama diğer tarafım onu öyle görünce dayanamadı ve zaten ben onu kurtarmasam bir başka meraklı turist onu bulur diye düşündü. Elimle dokunmak istemedim. Kaplumbağa ama,sonuçta bir canlı. Her canlıya dokunulmaz :P
Fotoğraf makinemle çevirdim onu,hemen denize doğru patır patır yürümeye başladı. Ben de o anı kaçırmadım ve videoya kaydettim.
Çektiğim videoyu kumsalda bir kaç kişiye gösterdim,herkes şok oldu. Sadece bir kaç fotoğraf ve video yakalayabilmek için yurtdışından gelenler varmış; ve günlerce hareket etmeden orada bekleyenler... Ama ben,ilk gidişimde ve tamamen şans eseri gördüm onu. Normalde caretta carettalar gündüz denizde oluyormuş,gece kumsala çıkıyormuş. (Bu nedenle koruma altına alınmış kumsal,akşam saat 7 den sonra giriş yasakmış)
İşte çektiğim video;