14.9.10

ZOREL


Size birini anlatacağım. Adı ZOREL . Yukardaki kırmızı ojeli ayak onun ayağı. 
Babasının adının ilk üç harfini,annesinin adının son iki harfini almış.
Ya da babasının adının ilk iki harfini,annesinin adının son üç harfini almış,bilmiyorum.
Bildiğim tek şey,onun benim 7 yıldır arkadaşım olduğu.
.
Yıllardan beri o Ankara'da,ben İstanbul'dayım. Her görüşmemizde İstanbul'a çağırırım onu.
'Mutlaka gelecem' felan der. Hiç gelmez. Yine bir sefer çağırdım,ama o sefer farklıydı.
Yılbaşıydı. Hani ben yılbaşı partisi yaptım ya geçen yıl Ayçalarla,o da gelsin istedim.
Aradım ZOREL'i ''yılbaşı partimin süprizi sen ol,atla gel İstanbul'a '' dedim.
'Tamam' dedi bana.Ben de inandım ona. Aradan biraz zaman geçti,beni aradı ve dedi ki;
'Mehmet,sana tamam dediğimde Hasan'dan (eski-sevgilisi) ayrılmıştım,o yüzden tamam dedim;
ama şimdi biz barıştık,yılbaşını onunla geçirecem,yani gelemiyorum' dedi.
Hiçbir şey demedim, çünkü inanmamıştım aslında tamam dediğinde bana. İnanmış gibi yapmıştım.
Aradan biraz daha zaman geçti,biz telefonda konuşurken dedi ki, 'Gelemiyordum ya,geliyorum.'
Sormadım niye fikir değiştirdiğini. O hemen söyledi zaten; 'Hasan'dan ayrıldım,kesin geliyorum.'
Sevindim ben de. Herkese haber verdim. ZOREL de geliyor diye. Parti reklamını onunla yaptım.
Sonra partiye 4 gün kala beni aradı,Hasan'la yine barıştığını ve gelemeyeceğini söyledi.
Ben de bir şey söylemedim. Çünkü söyleyecek çok fazla bir şey yoktu.
'Sevgilin yokken yanında biz vardık,sevgilin varken yanında biz yokuz;
ama yarın sevgilin yanında olmayacak ve biz YİNE senin yanında olacağız.' dedim sadece...
.
Ben ne zaman bir hata yapsam ona karşı,bu yılbaşı olayını hatırlatır üste çıkarım.
Şimdi de bunu hatırlatmamın tam zamanı. Üste çıkmalıyım çünkü.
Yorumlara bakın,belki ZOREL anlatır neler olduğunu... =]

2 yorum:

  1. Mehmet Emincim, öncelikle keşke anne babamın adlarının harflerini gözünün önünde dururken düzgün bir şekilde kombine edebilseydinn!
    Yaptığın rezilliği iyice blogunda mı yaşamak istiyorsun? diyeceğim o ki bu olay yalan değildir, sadece biraz abartıdır. Mehmet Emine ben başta gelemeyecem dedim, sonra gelicem ayrıldık dedim, en son da barıştık gelmiycem dedim. yani haftada 2 kez ayrılıp barışmadık.
    Ayrıca senin bana yaptıklarının yanında bu bir hiç. çünkü parti bensiz de oldu ama ben pazartesi günü mal gibi senin aramanı bekledim.
    başa alıyorum. pazar günü ben arkadaşımla dışardayken bu şahsı aradım ve hadi gel dedim. o da tamam ama annemlerle yemeğe gidicez, belki gelemem kesin değil dedi. sonra aradı gelmiycem ama yarın bir şeyler yapalım trenim 2de gitmeden kahvaltı edebiliriz dedi tamam dedim ama benim aklımda pzt görüşmek falan yok. neyse akşam arayacağına söz verdi; ben söz ver demememe rağmen (yeterince 'me' koymuşumdur umarım) aradı mı? hayır. sonra ben inat ettim akşam, aramadım. sabah aradım, çaldı telefonu. sonra aradım, kapalı dedi. telefonunu açtı mesajı gelince tekrar aradım, açmadı. nefret ettim ondan. sonra bir sosyal paylaşım sitesini (isim vermiim reklam olmasın:p) kullanaraktan bayağı bi saydırdım buna ama 2 sinirli mesajın sonunda içinde kalp olan bir mesaj daha gönderdim. yufka yürekliyim güya, çok seviyorum güya.amaa aramadı beni. mesajlarıma da cevap vermedi. aradım bugün, haklısın dedi sadece. gülüp durdu bi de. ama komik olduğundan değil, azıcık ciddi konuşsa ağzına edeceğimi bildiğinden. neden cevap vermedin diyorum, yazacak bi şe bulamıyorum diyor. neden aramadın diyorum, sinirimin geçmesini beklemişmişmiş. ben de oğuzhan benden nefret etti, o görüşmek istemedi, bizimki de çekindi, ondan aramadı diye kendimi avutuyorum. unutmuşmuşmuş. sonra birden sevgili gibi kavga ettiğimizi fark ettik. gereksiz bulduk. barıştık.
    Hamis1:yüzsüz bi de bana beni seviyor musun diye soruyor. hayır deyince de sevdiğini biliyorum söyle bana bunu diyor. söylemicem diyince de 'tamam o zaman yarım saat sonra sinirin geçince ara diyor'
    Hamis2: bu olayın öncesi de vardı. yazlık davası, oğuzhan bilir. neyse ki onda bi destekçim var, anlatma gereksinimi duymuyorum onun için=)

    YanıtlaSil
  2. eksik olmuş hamis1, arayınca bi de onu sevdiğimi söyleyecekmişim. ne münasebet. bi özür bile dilemedi benden yüzsüz. inanmayın, görüşmeyin, tehlikeli. size de bi kazık attıysa, gerisi gelir, aldanmayın

    YanıtlaSil