30.9.09

'Sıkıntı' resmi


Anayasa Hukuku dersindeydik.
Bir arkadaşımla sıkıntıdan ölmek üzereydik.
Bunu çizdik ve ölmedik.

Amatörlük

Ders seçimi ile ilgili bir sorunum vardı,danışmanımın odasına gittim.
Bana yan odadaki 'Gül Hoca' ile konuşmam gerektiğini söyledi.
Yan odaya gittim,içerde bir adam ve bir de kadın vardı.
Dedim ki ; 'Pardon,Gül Hoca hanginiz acaba?'
Haha
İkisi de gülmeye başladı bana.
Neyse ki hepimiz hukukçuyuz;güldük geçtik.
Yoksa benim benim açımdan tehlikeli olabilirdi. =]

Lola

'Damn Yankees' müzikali için 1955 yılında yazılmış ve bestelenmiş.
O zamandan beri bir çok farklı sanatçı kendi versiyonunu kaydetmiş.
Ve bu şarkı hala eskimemiş!
'Whatever Lola Wants' gelmiş geçmiş en iyi şarkılardan biri.
Bence.
Sarah Vaughan'ın yorumuyla dinleyin;
Kesinlikle!

Whatever Lola wants,Lola gets...

Bir Gemi

Hayallerimden bir gemi yaptım; üzerine bindim.
amacım bilinmeyene doğru yol almak.
Şanslıyım ki,bana her zaman ışık tutan bir fenerim;
Yanlış yöne gitmemi engelleyen pusulam;
Gemim su aldığında bana destek verecek insanlar var...
Mehmet Emin.

21.9.09

Melek/Şeytan



Melek ya da Şeytan.
Resme baktığınızda İLK gördüğünüz sizin karakterinizi simgeliyormuş.
Kişinin bilinçaltı ile ilgiliymiş.
Algıda seçicilikmiş.
Falan filan.
Kem küm.

Polonezköy



İstanbul'un arka bahçesi gibi.
Farklı bir yer.
Öyle çok uzakta da değil.
Beykoz'un hemen arkasında...
35-40 dakikalık mesafede.
Özellikle kışın bir başka güzel oluyor.
Sararmış yapraklardan ve kurumuş ağaç dallarından başka hiçbir şey görünmüyor.
Yani tam fotoğraf çekmek/çekilmek için uygun.
Şehir stresinden uzak, doğayla iç içe bir yürüyüş için de.
Ayrıca Pazarları kahvaltı da veriyorlar.
O da iyi oluyor.

Kendi çektiğim 2 tane fotoyu yükledim;
gitmiş gibi olun diye.

yeni favori şarkım

Hani bazı şarkılar vardır ya;dinlerken şöyle dersiniz;
'Keşke bu şarkı benim olsaydı,keşke bunu ben söyleseydim.'
İşte bu şarkı da öyle.
Dinlerken düşünüyorum;
Bu şarkı bana ait olmalıydı.
Benim yapmak istediğim müzik tarzına o kadar yakın ki
hemen sahiplenesim geliyor =]P
mutlaka dinleyin;
Robbie Williams - Bodies

12.9.09

İlginç

Eski yazıma devam...
Okuldan arkadaşım o,adı Cansu Güneş!
Cansu Güneş!
Öyle bir isim olabilir mi? Hiç gerçekçi değil.
Düşünülmüş,tasarlanmış bir isim gibi.
Gerçek ismi gizlemek için konmuş bir isim gibi.
Sanki gerçek adı Azize Yılmaz felan olan bir insanın
sahne adı gibi...
Neyse,asıl ilginç olan onun adı değil.
(hayır,yanlış anlamayın,adı da ilginç; ama bunun kadar değil)
Yazın Toyiki de hukuk stajını yaptı. (evet,o da bir hukukçu)
Ve bu hafta,okul başladı diye işten ayrıldı.
Ayrılırken de herkese teşekkür maili attı.
O kadar da düşünceli!
...
..
.
Teşekkür;
Merhaba,Okulumun başlaması nedeniyle stajyerlik günlerim bugün bitiyor, bu sıcak ve samimi iş ortamından üzülerek ayrılıyorum.İki aydır severek çalıştığım Toyiki'de daha önce ciddi bir iş tecrübem olmamasına rağmen bana güvenerek bu staj imkanını sağlayan ve çalıştığım süre içerisinde de benden desteğini, tecrübelerini ve sevecenliğini esirgemeyen Atakay Bey'e ve bana ilk günden itibaren abla gibi davranarak bilgilerinden öte sevgisini paylaşan rol modelim Seren Hanım'a öncelikli olarak,ayrıca bana çalışma arkadaşındançok yakın bir arkadaş olan Deniz Hanım başta olmak üzere benden yardımlarını ve samimiyetlerini eksik etmeyen tüm Toyiki ailesine çok teşekkür ediyorum.Toyiki günlerinizin benimki kadar güzel geçmesi dileklerimle,
Cansu Güneş

Musiki



Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin A sınıfı konserini dinlerken..
(kuzenim Tuğçe'ye doğru video yakınlaşıyor,hehe)

9.9.09

İsmail Dede



Bende onun karakteri varmış.
Bazı huylarımı ondan almışım.
Öyle diyorlar.Onu tanıyanlar.
O 'İsmail Dede'.
Yani dedemin babası.
Onla ilgili elimde olan tek şey bu eski resim;
ve onun mühürü. ( O zamanlar herkesin mühürü varmış)
İlginç.
EK; belki yıllar sonra,benim de torunumun çocuğu benim resmimi gösterir ve beni anar.
Tıpkı benim şimdi İsmail Dede'yi andığım gibi.

Yeni Tablom



Çerçeveletince resmini çekerim demiştim.
Öyle bloguma yüklerim diye düşünmüştüm.
Ama dayanamadım!
Yeni resim çalışmam... Bu seferki yağlı boya değil,akrilik boya.
Daha yumuşak,çabuk kuruyan ve kokusu daha ilginç olan bir boya.
Sadece 2 renk kullandım; siyah ve beyaz.
Biraz parmağımla,biraz fırçayla boyadım.
İyi oldu. Bence.
Geçen resmim (M harfi,karakter çatışması) kadar kişisel değil / derin değil.
Ama bunun da kendine ait bir hikayesi var.
Daha doğrusu bana ait.
Dediğim gibi,iyi oldu.
Farklı oldu.

3.9.09

Turuncu

Benim için turuncu,'telaş' rengidir.
Paniktir. Beni hep tedirgin eder.
Can kurtaran simitleri...turuncudur;boğulmak üzere olanlara atılırlar.
İtfayecilerin kıyafetleri de öyle.
Turuncunun olduğu yerde 'kaos' vardır;
En azından bana öyle gelir.
O yüzden sevmem o rengi...


Ama bugün gökyüzü,öyle bir yüzünü gösterdi ki;fotoğrafını çekmezsem olmazdı.
Ben bile sevdim o turuncuyu!